Azerbaycan Et Fiyatları

Azerbaycan Et Fiyatları

Azerbaycan et fiyatları da tavuk, balık, kemikli- kemiksiz et fiyatlarına göre değişiklik arz etmektedir. Kemiksiz dana etinin kilosu 6- 7 manat, biftek 8,5 – 10 manat ( 2010 yıllarındaki satış fiyatlarıdır ). 2011 yılında ise ete sürekli zam gelmiştir. Kemiksiz dana but 10,5 manat, kontrfile 12,5- 16 manat, biftek ise 11- 14 manattır. Dana nuar 11,5 manat, kuzu kolu- kemikli 8 manat. Dana eti kimi zaman 11,5 manata kadar çıkmaktadır.

Kuzu ve Balık Fiyatları

Taze ve gerçek kuzu butu- kemikli ise kilosu 10 manat. Balık seviyorsanız kefali Pazar yerlerinde 5 manat; marketlerde ise 7 manata alabilirsiniz. Somon balığının kilosu ise 145 manattır. İlla somon olmasın diyorsanız donmuş Hazar balıklarını (berj, sudaq, kütüm ve kefal balıkları Hazar balıkları olarak bilinmektedir) daha ekonomik fiyata alabilirsiniz. Levrek, mercani çipura, mercan, lüfer ya da hamsi fiyatları da günlük olarak gelen balık fiyatları listesinde değişkenlik göstermektedir.

Olta levrek 25 manat, olta çipura 20- 22 manat, mercan 60 manat, çiftlik levrek ve çipura 10- 11 manata satılmaktadır. Paket tavuk ya da köy tavuğunun kilosu 3, 5 manattır. Orta büyüklükte bir tavuk almak istiyorsanız 5 manatlık bir ücret ödemeniz yeterli olacaktır. Kızarmış tavuk da bakkal önlerinde 5- 6 manata satılmaktadır. But- kanat 2,5 manat; köy yumurtası 15- 30 gepiktir.

Dünyanın en ünlü yemeklerinden biri, Orta Doğu ve Yunan kültürlerinden gelen kebaptır. Bu kültürlerde kebap genellikle kıyma, baharat, sebze ve meyvelerden yapılır. Sığır eti, dünya çapında yenen en yaygın et türüdür ve neredeyse tüm ülkelerin kendi sığır eti pişirme geleneği vardır. Aynı zamanda, birçok ülke artan et talebi nedeniyle gıda kıtlığıyla karşı karşıya. Buna rağmen son yıllarda dünya genelinde et tüketim oranları artmıştır. Bu özette, dünya çapında et fiyatlarındaki artışı okuyacaksınız.

2009’da bir kg sığır etinin fiyatı yaklaşık 10$’a eşitti. Bu, bir kg tavuğun veya bir kg domuz etinin fiyatından önemli ölçüde daha yüksektir. Ancak fiyatlar coğrafi konuma ve mevsime göre değişiklik göstermektedir. Çoğu gıda mahsullerden veya çiftliklerde yetiştirilen hayvanlardan geldiğinden, insanlar Hindistan ve Çin’e kadar uzanan tedarik zincirlerine bağımlı hale geldi. Büyük ülkeler ekonomik gerileme yaşadığında, herkes için et fiyatlarının artmasına neden olan bir dalgalanma etkisi vardır. Ekonomik olarak istikrarlı ve mallarını ihraç edecek kadar zengin ülkelerde et tüketim oranları yüksektir.

Küresel ekonomik gerileme nedeniyle et fiyatları son yıllarda önemli ölçüde artmıştır. Bu, özellikle büyük ülkeler durgunluk dönemleri yaşadığında fark edilir. 2008’de ABD mali krizinden sonra sığır eti fiyatları %70 oranında fırladı. Bu, pahalı etleri karşılayamayan Amerikalı tüketiciler arasında protestolara neden oldu. Hatta bazıları, düşük et fiyatlarının Amerikan vatandaşları arasındaki düşük karbon emisyon oranlarının nedenlerinden biri olduğuna inanıyor. Birinci Dünya Savaşı sırasında, Almanya’daki İngiliz birlikleri, savaş sırasında hala et yiyebilmeleri için sadece et yiyorlardı. Ayrıca Alman restoranlarının kendilerine indirimli et tedarik etmelerini istediler. Bunun nedeni, normal fiyatlarla karşılayamamalarıydı.

Ekonomik büyüme ve enflasyonun yanı sıra savaş, Azerbaycan’da et fiyatını da etkiliyor. Örneğin, Sovyetler Birliği 1979’da Afganistan’ı işgal ettikten sonra, birçok Afganistan vatandaşının asıl geldiği yer burasıydı ve bu da ülke içinde birçok can kaybına ve yerinden edilmelere neden oldu. Birçok Afganistanlı mülteci, ülkelerinin Sovyetler Birliği tarafından işgal edilmesinden sonra Azerbaycan’ın Bakü kentine yerleşti. Bu savaş mültecileri, geçim kaynakları savaş ve enflasyon tarafından tehdit edildiğinden, yiyecek yerine et için mahsul yetiştirdiler. I. ve II. Dünya Savaşları sırasında bu kadar çok hayvanın katledilmesinin nedeni karada, havada ve denizde savaşan askerleri beslemek içindi – eğlence veya eğlence için değil, hayatta kalmak için.

Et fiyatları önemli ölçüde arttı. Artan talep ve ekonomik gerileme nedeniyle son birkaç yıldır. Ancak afetler, savaşlar gibi büyük olaylar nedeniyle et tüketiminde de artış var. Tüm hayvanlar bizim tüketimimiz için özel olarak yetiştirilmediğinden, mümkün olduğunda daha az et yemeyi düşünmelisiniz. Hayvanları öldürmeyi veya endüstriyel ölçekte acı çekmeyi içermeyen protein ihtiyaçlarımızı karşılamaya gelince, çok daha sürdürülebilir seçenekler var.